DİĞER
"Yazar ve K, İstanbul’un yokuşlu yüzeyini keşfediyor ama yokuş sadece topografya değil; yokuş, yokuşta yaşama dair her bir unsurun diğerleriyle ilişki kurarak dönüşmesinin ve dönüştürmesinin formu aynı zamanda."
"Kitapla ilgili tok bir duyguya sahibim. Her şey olması gerektiği gibi oldu, gibi bir duygu; ve her şey söylediğim gibi. Bu iyi bir şey midir kötü bir şey midir bilemem ama her şey söylediğim gibi, her şey vaat ettiğim gibi. 'Kitap çıkmış, nasıl hissediyorsun?' diye soran birkaç kişi oldu, hep aynı yanıt çıktı içimden: 'Tok bir his.' Kitabı yazmaya başlarken hissim tam tersiydi: Açlık!"
Yaz tatiline giren çocuklara müjde: Bu kitapları okumak zorunda değilsiniz. Bir ödev değil bu. Ayrıca listedeki kitapların hiçbiri size doğrudan bir şey öğretmeye kalkışmıyor! Onlardan yaşınıza uygun olanlarına şöyle bir göz attığınızda siz de göreceksiniz, elinizden bırakmak çok kolay olmayacak. Daha eğlenceli bir yaz tatili için…
K24'ün gelenekselleşen soruşturması: 2020 yılında okuduklarınız arasında, sizi en çok etkileyen kitap hangisi oldu? Kitap 2020’den önce basılmış olabilir, yepyeni olabilir, kurgu ya da kurgu dışı olabilir, Türkçe ya da başka bir dilde olabilir… Bizi ilgilendiren, hangi kitabın sizi nasıl ve ne ölçüde değiştirdiği, etkilediği… Bu soruları çevremizdeki okuyanlara, yazanlara sorduk. Sonuçta, 2020’nin kitaplı bir panoraması çıktı ortaya…
Nur Horsanalı, Ulya Soley ve Eylül Şenses’den oluşan Bienal’in Genç Küratörler Grubu ile 5. İstanbul Tasarım Bienali ve 'Empatiye Dönüş: Birden fazlası için' tasarım teması üzerine konuştuk; tabii ki tasarıma bakış açılarını da...
"Felsefenin henüz bilim tarafından çözülmemiş problemlerden ibaret olduğu, bilimin sınırları genişledikçe felsefenin sınırlarının daralacağını ileri sürenler hâlâ bulunmakta. Bilim dediğimiz şeyin felsefeden doğduğu açıktır, tarihe bakıldığında pek çok felsefi problemin bilimsel gelişmelerle artık problem olmaktan çıktığı da görülebilir – ama bütün felsefe?"
Lee Mcintyre’ın çalışmasını adadığı kriz, belki tüm diğer krizleri anlamamıza da olanak sağlayan, anahtar bir kriz: onun deyimiyle, hakikat-sonrası çağa özgü olan şey, gerçekliği bilme düşüncesinin değil bizzat gerçekliğin varlığının hiçe sayılmasıdır
Aşikârlık Dehşeti, cüretkâr okurlarını bekliyor. Sadece felsefe, bilim ve sanat alanında “düşünmeye başlamak” isteyenler için değil, gündelik yaşamındaki aşikârlığın boğucu –ve sıkıcı– dehşetinden kurtulmak isteyen herkes için
70'ten fazla yazar, sanatçı ve gazetecinin davet edildiği festivalde gazetecilerin yürüteceği tartışmalarda ifade özgürlüğü, medya ve kutuplaştırma konuşulacak.
Son 10 yılda Makyavelizm bir siyasî zekâ örneği ve liderlik başarısı olarak pazarlanırken, ilkeler ve değerler geri plana itildi; siyasete "seçim kazanıldığı sürece her şey mubahtır" mantığı egemen oldu...
Yazım kuralları hem olmazsa olmazımız hem de en tartışmalı konulardan biri. Peki yazarlar, editörler ve eleştirmenlerin yazım kuralları ile ilişkisi nasıl?
Ekim öyle geçti, Kasım böyle başladı… Biz yine kitapla, edebiyatla ama vicdan, barış ve adalet arayışımızdan da vazgeçmeden durup bakacak, yazacak, okuyacağız. Yılmadan. Bin inatla...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.